Caner Fidaner

Fabrika işçisinin devasa dişli çarkların arasına sıkışıp kaldığı kare unutulabilir mi? Hani şu Charlie Chaplin’in Asri Zamanlar (Modern Zamanlar – Çağdaş Zamanlar / Modern Times, 1936) filmindeki kareden söz ediyorum. Jacques Tati’nin Oyun Zamanı’nda da (Play Time, 1967) (*) bunun eşdeğeri olduğunu düşündüğüm bir sahne görüyoruz: Mösyö Hulot (okunuşu: “Ülo”) küp gibi odacıklardan oluşan bir ofisin koridorlarında koşuşturduktan sonra yürüyen merdivenden asma kata çıkar ve yukarıdan, labirente benzeyen ofise bakar (Fotoğraflarda solda Asri Zamanlar’dan, sağda Oyun Zamanı’ndan kareler var). Anlaşılıyor ki iki usta yönetmen yaşadıkları çağda topluma ilerleme, gelişme diye sunulmuş yeni yaşama biçimini, yani modernizmi mizahın keskin kılıcıyla eleştirmişler ama bunu farklı noktalardan yola çıkarak yapmışlar. 1936’dan 1967’ye kadar “modern hayat” değişmiş ama iş bununla kalmamış, modernliğe yönelik itirazlar da zaman içinde farklılaşmış.

Daha fazla